Dr.Ali O. Öncel
|
|
22 Mayis 2007 Bugunku Radikal Gazetesinde cikan ve Marmara Bolgesinde beklenen deprem ilgili olarak degerlendirmelerimi, Marmara Denizi icinde ki Kuzey Anadolu Fay Zonu uzerinde calismasi olan bir bilim adami olarak sizinle paylasmak istiyorum.
Marmara Denizinde beklenen
depremin derinligi 10 ila 15 km arasindadir. Deniz icinde olabilecek
depremin buyuklugu Mw=7.2'den buyuk olamayacagini 2000 yillik tarihsel
deprem analizi gostermistir. 2000 yillik bir tarihsel gecmiste buyuk
depremlerle ilgili var olan elimizde ki bilgiler, Marmara Bolgesini ve
icersinden gecen Kuzey Anadolu Fay zonu'nu ikizi olan San Andreas Fay'indan
ayirir. Cunku, San Andreas Fayi ici boylesine buyuk bir tarihsel dokum
yoktur. Bu nedenle olan depremlerin buyuklugune iliskin tarihde yapilmis
gozlem ve incelemeler, bu bolgede olacak bir depremin olabilecek buyuklugu
konusunda bir tartismaya neden olmayacak kadar aciktir ve yapilmis bilimsel
yayinlar ile ortadir.
Marmara denizinde ki fayin
aktifligi konusunda bir tartisma yoktur. Zaten, 1999 depreminden sonra
faylarin aktifligi, artan deprem istasyonlari ile detayli bicimde
incelenmektedir. Bu nedenle, 1200 metre denizin derinligine inen bir gemi
ile deniz tabaninda cokelmis, gevsek sedimasyon
verilerinden elde edilecek veriler, 10,000-15,000 m denizin altinda
kati ve direnci yuksek yer kabugunda ki bir alanda "asperite"
olabilecek bir deprem hakkinda bilgi saglayamaz. Sirf bu nedenle, San
Andreas Fayinda yer icinde ki kabuga sondaj calismasi yapilmakta ve 10-15 km
derinlikte kabuktaki gerilme birikim ve degisimi uzerinde calismalar
yurutulmektedir. 1200 metre derinde deniz tabaninda yapilacak bir inceleme,
deniz tabani geometrisi hakkinda bilgi verir. Deniz tabani geometrisine
bakilarak, derinde ki kabuk hakkinda, gerilme birikimi ve sekli hakkinda
bilgi saglanamaz. Bu tur bir calisma ile kitlelere umut vermek, sig ve
gevsek deniz tabani uzerinde ki gozlemlerle, saglam ve derinde ki kabuk
yapisi hakkinda bilgi saglanmasi beklenemez ve beklenmemelidir. Ancak ve
ancak, deniz tabaninda bir inceleme cikarilabilir. Kaldi ki bu tur
incelemeler, detayli deniz tabani geometrisi "batimetri" verileri ile ortaya
konmustir.
Bunun yaninda, 1500 km
uzunlugunda olan Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun 1200 km'lik kismi deniz
disindadir. Buralarda inceleme yapilmasi ve fay geometrisi hakkinda
derinlemesine bilgi sahibi olunmasi daha kolaydir. Cunku denizin icinde
gecen yaklasik 300 km uzunlugunda fay demetleri hakkinda, daha detayli bilgi
verecek deniz icinden gecmeyen 1200 m'lik fay uzunlugu vardir. Gunumuzde,
ister deniz ister karada gecen faylarin aktivitesi real-time "surekli" olarak
yapilabilmekte ve ortalama 1000 metre derinlemesinde yapilan jeolojik
gozlemlerle, 10,000-15,000 metre derinde olabilecek bir depremi uretecek fay
geometrisi hakkinda bir incelemenin ne USA'de ne Japonya'da yapilmamistir.
Yapilan, yerin 10 ila 15 kilometre kadar altina kadar sondaj yapmak ve kabuk
ta ki deformasyon degisim ve birikimi konusunda inceleme yapilmasidir.
Japonya'da deniz icinde kabuk ve
deformasyon degisimi konusunda yapilan calismalara:
Deniz tabanindan sondaj
calismalari yapilmakta ve binlerce ornek toplanip depremin olusacagi kabuk
hakkinda bilgiler toplanmaktadir. Deniz icinde ki kabuk calismalari
hakkinda son bilgiler asagida ki linkden ulasilabilir:
Bu calismalarin ne kadar ciddi
ve bir ekip calismasi oldugunu gosteren videolar ise asagida ki linkden
bulunabilir ve izlenebilir.
Yukarda hem Japonya hem de
USA'de deniz icinde yapilan calismalara bakildiginda, denizin icinde gemi
ile deniz tabaninda ne dolasan bir bilim adami nede yuz ustu saatlerce
uzanmis bir kimsenin oldugu gorulebilir. Deniz icinde kabuk yapisinin
arastirilmasi hem sondajla hem de yerin icinin sismik goruntulenmesi ile cok
hassas olarak yapilabilmektedir. Gunumuzde, yer kabugu ve ici hakkinda tum
olcum ve sonuclar, surekli gozlem ve bilgisayar bazli degerlendirmeye
dayanmaktadir. Bu tur bir calisma, yukarda ki siteler ve verilen tanitim
videolarindan da gorulecegi gibi 3-5 Prof. tiltine sahip kisilere havale
edilecek kadar kolay isler degildir. Surekli ve programli bir calismayi
gerektirir. Gunluk ve haftalik deniz tabaninda gozleme dayali bir inceleme
ile, depremi olusturacak derinde ki kabuk hakkinda kapsamli bir
degerlendirmeye ulasilamaz. Ulasilsa idi zaten. ne Japonya ne de USA'de
milyon dolarla ifade edilen ne sondaj calismalari na nede surekli GPS
desdekli deformasyon olcumlerinin yapilmasina gerek kalirdi.
Sonuc olarak, 2000 yillik deprem
verisinin Mw=7.2'den buyuk deprem olamayacagini gosterdigi bir Marmara
denizinde, M=7.8 deprem olacagini soylemek mumkun degildir. Bunun anlami,
tarihsel verileri isiginda ortaya cikan bir sonucu saklamak, kamuda depreme
karsi olan tedirginligi arttirmakla aciklanabilir.
Daha detayli bilgi icin Marmara
Bolgesinin depremselligi ile ilgili hazirladigim web sayfasina bakilabilir:
|