Dr.Ali O. Öncel
|
|
23 Subat 2004 Depremlerin orta, kisa ve yakin vadeli tahminleri hep eskiden beri yapilmistir. Mesela, Nafi Toksoz hocanin 1979 yilinda sismik bosluk teorisine dayali olarak Izmit depreminin yerini tahmin etmesi buna en guzel ornektir. Diger bir tahmin yoluda tarihsel depremlerdir. Depremin tarihsel gecmiste oldugu yerler biliniyorsa zaten yakin (50 yil) yada uzak (500 yil) gelecekde olacak yeride her halukarda tahmin edilmis demektir. Bu nedenle tarihsel depremlerin yerlerini kestirmek ve fay sistemi uzerinde izlerini surerek yapilan "Depremlerin Yer Tahmini" calismalarina buna en guzel ornektir. Bu calismalar genelde Paleosismoloji olarak bilinir ve depremin tehlike olarak yakin ve uzak oldugunu belirginlestirir. Yukarida ki tahminler buyuk deprem bilgilerine dayali olarak yapilan tahminlerdir. Kucuk depremlerde buyuk depremi olusturakca fay sistemi uzerinde ki asperite alanlarinin belirlenmesinde kullanilabilir. Mesela San Andreas Fayi'nda buna benzer calismalar deprem sismik agi oldugu icin yapilabilmektedir. Gene Marmara'da belli olcude veri stoku ve kalitesi yeterli oldugu icin Oncel ve Wyss (2000) de Yer Tahmini yapmislardir ki bu yerlerden biri Izmit depremine cok yakindir. Sonucta buyuk depremi uretecek (asperite) ve uretemiyecek (krip) alanlarinin tahminleri yapilmaktadir. Yapilamiyan "Tahmin" degil "Kestirim" dir. Yani, depremin olus anini bilmektir. Depremin olusacagi yeri ve buyuklugunu bildikten sonra, yapilanma yakin gelecekte olacak depremim yer ve buyukluk ozellikleri dikkate alinarak yapilacagi icin bunun da hic bir onemi yoktur. Tek onemi Japonya'da oldugu gibi guvenli yapilar altinda insanlara heyacanli dakikalar yasatmaktir. |