| |
17 Temmuz 2004 Az once Japonya saati ile 3.12'de deprem basladi ve tam Marmara'da ki deprem potansiyeli uzerine calisirken. Salladi ve salladi. Sallanti azdan coga dogru artti. Acaba bu deprem calismis oldugum ofisin oldugu binayi yikarmi diye dusundum. Tabi dilimde tum bildigim dualari okuyarak ve hayata pamuk ipligi ile bagli oldugumuzu hatirliyarak. Acaba masanin altina girmelimiydim, aynen Japonya'da ki bir toplantida Amerika'li Prof. David Jakson'un girmis olmasina benzer sekilde. Cunku o olmasi gerekeni yapmisti. Ama o depremin 100 yilda bir oldugu ulkeden geliyordu. Halbuki digerleri de aynen su an benim yaptigima benzer sekilde olduklari yerde cakili durup kalmislardi. Cunku defalarca hem yasadiklari binalar hem calistiklari ofisler depremi atlatmisti. Gene atlatabilirdi. Cunku deprem en az ayda bir sallayan ve varligini duyuran bir olgu idi. Bu nedenle depremin soguk yuzu ile yasamaya Japonlar ve benim gibi Japonya'da yasayanlar tepki vermeyerek ve herhalde pek cok depremde yikilmadi ve gene yikilmaz dusuncesi ile bekleyerek gecirmeye alismislar. |